Ameliyatsız Miyom Tedavileri

cemfıçıçıcıoğluProf. Dr. Cem Fıçıcıoğlu
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı
http://www.cemficicioglu.com.tr/

Rahim dokusundan kaynaklanan miyomlar, hastalarda herhangi bir şikâyete neden olmadan gelişebildiği gibi, bazı hastalarda günlük yaşamı etkileyecek derecede yakınmalara neden olabilir. Miyomların büyüklüğü, sayısı ve yerleşim yerine göre bu yakınmalar meydana gelebilir. Kadında herhangi bir yakınmaya neden olmayan miyomlar genellikle takibe alınır. Bunlar için bir tedavi uygulanmayabilir. Ancak hastada ağrıya neden olan, aşırı ve düzensiz adet kanamalarının olmasına, kabızlığa, sık idrara çıkmaya neden olan miyomların tedavi edilmesi gerekir. Miyom tedavisinde kullanılan histerektomi, miyomektomi gibi cerrahi uygulamaların yanında, ameliyatsız tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Bu tedavilerden biri miyomların beslendiği atardamarın tıkayıcı maddelerle tıkanmasıyla, miyom beslenmesini önleyen miyom embolizasyonu, diğeri ise ses dalgalarıyla miyoma ısı verilerek uygulanan akustik miyom tedavisidir. Bu tedavilerde cerrahi girişime gerek kalmadan, miyomlar tedavi edilmektedir. Hastalar son derece kolay ve konforlu şekilde miyom sorunlarından kurtulmaktadır.

Ameliyatsız Miyom Tedavileri

Miyom embolizasyonu

Bu tedavi girişimsel radyologlar tarafından lokal anestezi altında anjiyografi cihazıyla gerçekleştirilen ameliyatsız miyom tedavisidir. Ağrı kesici ve rahatlatıcı ilaçlar verilen hastaya kasıktan yapılan iğneyle bölgesel uyuşturulma sağlanır. Buradan kasık atardamarına girilerek, ince bir borucukla buradan rahmi besleyen atardamara ulaşılır. Anjiyo çekimleri yapıldıktan sonra, borucuk yardımıyla rahim ve miyomu besleyen damarlara tıkayıcı tanecikler verilir. Bir saat kadar süren bu işlemin ardından, kontrol çekimleri yapılarak, kasıkta bulunan katater çıkarılır. Bölgedeki kanamanın engellenmesi için, kasık atardamarına elle 15 dakika kadar baskı uygulanarak, bandaj yapılır.

Embolizasyon yapılırken kataterden verilen taneciklerin çoğunluğu miyomu besleyen atardamara gider. Bunun nedeni miyomların rahme göre daha fazla damar içermesidir. Miyomların besin kaynağı sadece rahim damarları olduğundan, embolizasyon yapıldıktan sonra meydana gelen kansızlığa dayanamaz ve ölürler. Embolizasyon sırasında verilen taneciklerin az bir bölümü rahim atardamarına gider. Fakat rahmin karın içindeki başka damarlardan da besin aldığından bu işlemden zarar görmez. Bu sayede rahim dokusu korunur ve rahim içinde olan miyomlar etkin bir şekilde tedavi edilir. Bu daha sonra çekilen MR görüntülerinden görülebilir.

Embolizasyon uygulanan hastaların çoğu 1-2 gün içinde hastaneden taburcu edilir. Günlük yaşamlarına dönmeleri kısa sürede sağlanır. İlk birkaç gün hastada ağrı, ateş ve bulantı görülse de, bunlar ilaçlarla kontrol altına alınır. Hastaların miyomlardan kaynaklanan şikâyetleri % 90 oranında azalma ve kaybolma gösterir. Başarılı bir şekilde uygulanan embolizasyon işleminden sonra, miyomların yeniden oluşmadığı izlenmiştir. Yapılan bir çalışmada hastalar 6 yıl süreyle izlenmiş ve embolize edilmiş olan miyomlarda büyüme görülmemiştir. Uygulanan embolizasyonu yeterli olmadığında tekrarlanması mümkündür. Başarısız olan bir uygulama olursa, yerine diğer tedavi seçenekleri uygulanabilir. Bu etkileri nedeniyle embolizasyonun hastalarda ilk uygulanması gereken tedavi yolu olduğu söylenebilir.

Miyom Embolizasyonunun Riskleri Nelerdir?
  • Bu tedavi yöntemi oldukça güvenli bir uygulamadır. Miyomektomi ve histerektomiyle kıyaslandığında, komplikasyon oranı oldukça düşüktür. Fakat her tedavide olduğu gibi, bu uygulamanın da yan etkileri olabilir.
  • Hastaların bir kısmında tedavi sonrası adetten kesilme ( amenore ) görülebilir. Bu genellikle geçici olmaktadır. Ancak % 1-2 lik bölümünde kalıcı etki yapabilir. Kalıcı adetten kesilme daha çok 45 yaşından büyük olan ve menopoz dönemi yaklaşmış kadınlarda görülür.
  • Embolizasyondan sonra hastaların % 1 inde rahimde enfeksiyon olabilir ve hastaya başka tedavilerin uygulanması gerekebilir.
  • Embolizasyondan sonra yine hastaların % 1 inde mikrobik olmayan iltihaplanma ve vajinal akıntı görülebilir.
  • Embolizasyondan sonra hastaların % 2-3 ünde embolize edilmiş olan miyomlar doğum yapar gibi, vajinadan dışarı atılmaktadır. Bu hastaların istediği bir şey olsa da, parçalar dışarıya atılırken hastada ağrılar meydana gelir.
Miyom Embolizasyonunun Avantajları Nelerdir?
  • Embolizasyon genel anestezi ya da belden iğne olmadan, kasıktan yapılan uyuşturmayla gerçekleştirilir.
  • Hastada kan kaybı olmaz ve kan transfüzyonu gerekli olmaz.
  • Hastalarda ameliyat kesisi, yara izi uygulaması olmaz. Tedavi sadece kasıktan açılan 2 mm kadar anjiyo deliğinden yapılır.
  • Hastaların hastanede kalış süresi, normal yaşama dönüş süresi diğer yöntemlere göre oldukça kısadır.
  • Embolizasyonun komplikasyonları olsa da, diğer yöntemlere göre oldukça düşüktür.
  • Miyom embolizasyonu sırasında hastanın rahim ve yumurtalıkları alınmaz. Bu sayede kadının doğurganlığı korunmuş olur
  • Bu tedavi sadece rahimdeki tek bir miyoma yönelik olmaz. Buradaki tüm miyomlarda etkili bir tedavi uygulanmış olur.

Miyom embolizasyonu ve doğurganlık

Embolizasyon uygulanmış çok sayıda kadın daha sonradan gebe kalarak, normal doğum yapmıştır. Bu nedenle tedavinin genel olarak gebe kalmaya ve doğum yapmaya engel olmadığı düşünülür. Fakat embolizasyonun düşük orandayumurtalık ve rahme zarar verme olasılığı bulunmaktadır. Tıkayıcı maddelerin çok küçük çapta olması ve agresif bir embolizasyon uygulanması bunda etkili olur. Embolizasyon sırasında orta büyük taneciklerin kullanılması halinde ve rahmin ana damarının tıkanmaya başlamasıyla tedavi bitirilirse, bu risk oldukça düşük olur. Miyom tedavisinde kullanılan diğer yöntemlerinde rahme zarar verme olasılığı bulunmaktadır. Tedavide olumlu etkilerin yanında, hastanın sonradan gebe kalma olasılığı etkilenebilir. Ancak bu konudaki çalışmalar yeterli olmadığından, kesin bir şey söylenmesi doğru olmaz. Bu konuda 2010 yılında yapılan bir çalışmada embolizasyon ve miyomektomi sonrasında kadınların gebe kalma oranlarının aynı olduğu belirlenmiştir.

Miyom embolizasyonu ve miyomektomi tedavisinin birlikte uygulanması

Bu tedavi yöntemleri tek başına uygulandığında, rahimdeki miyomları tedavi edebilirler. Fakat bazı durumlarda bunların birlikte uygulanması daha fazla yararlı olabilir. Özellikle rahminde çok sayıda miyomu olan ve miyomların içinde ince saplı subseröz ya d submüköz miyomları bulunan hastalarda, embolizasyon ve miyomektomi birlikte uygulandığında daha başarılı bir tedavi uygulanır. Hastaların rahmi korunarak, miyom tedavileri yapılır. Embolizasyon sonrasında yapılan miyomektomi tedavisinde, kan kaybı oldukça düşük olmakta ve rahimdeki fazla sayıdaki miyomların sorunsuz alındığı belirlenmiştir.

Akustik miyom tedavisi

Bu ameliyatsız miyom tedavisi, Magnet rezonans ile ses dalgalarının fokuslanmasıyla başarılı şekilde uygulanmaktadır. Hastalarda genel anesteziye gerek kalmadan, ameliyat yapılmadan, doğru seçilen hastalarda uygulandığında miyomların yok edilmesinde etkili olmaktadır.

Akustik Miyom Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Tedavide akustik enerji yani ses dalgaları miyom içine hedeflenerek, küçük bir bölgeye fokuslanır. Buradaki miyom dokusu 60-70 dereceye kadar ısıtılarak tahrip edilir. Yapılan işlemde miyomların çevresindeki doku ve ciltte herhangi bir hasar meydana gelmez. Tedavi sırasında hedeflenen miyom dokusunun hassas bir şekilde görülmesi için, magnetrezonans tomografisi ( MRT ) işlem boyunca kullanılır. Bu tedavinin planlanmasını, hedef dokunun tespit edilmesini ve miyomun çevresinde olan önemli dokuların korunmasını sağlar. Vücutta meydana gelecek ısı değişimlerinin takip edilmesini sağlayan tek tedavi yolu MRT, devamlı şekilde görüntü verir. Bu ısı haritasıyla gerekli ısının sağlanması ve bu ısının artmaması sağlanmış olur. Bölgedeki dokunun gerektiği gibi tahrip edilmesi kontrol edilebilir. Bu işlem radyasyon içermez ve anında görüntü almayı sağlar.

Hastaya bu uygulama sırasında sadece hafif bir ağrı kesici ya da sakinleştirici ilaçverilmektedir. Miyomları olan hastaların yaşam kalitesini yükselten, yapılan masrafların azalmasını sağlayan, ağrının azaltılmasında etkili olan, hastaya uygulanan işlemin sadece 2 saatte tamamlanması gibi nedenlerle, ameliyatsız miyom tedavisinde başarılı bir uygulamadır. Bu tedavide hastalar gündelik yaşamlarına daha hızlı geri dönerler.

Akustik Miyom Tedavisinin Üstünleri Nelerdir?
  • Uygulanan asıl işlem sadece 2 saatte tamamlanır
  • Karın bölgesinde kesi yapılmaz, hastaya anestezi verilmesine gerek kalmaz
  • Hastanede kalmaya gerek olmadan, ayaktan tedavi uygulanabilir
  • İyileşme süresi kısa olduğu gibi, normal yaşama dönüşte hızlı olur
  • Miyom tedavisinde masrafları oldukça düşürür
  • Bu tedaviden sonra hastaların gebe kalmasında sorun yaşamadığına dair, çok sayıda rapor bulunmaktadır
  • Hastaların yaşam kalitesi maksimum düzeyde koruyan bir tedavidir
Akustik Miyom Tedavisi Hangi Hastalarda Uygulanabilir?
  • Hastalarda miyomlardan kaynaklanan yakınmalar varsa
  • Miyomların pozisyonu ve büyüklüğü, MR-HİFU cihazının rahatça ulaşabileceği yerdeyse
  • Hastanın beşten az miyomu varsa
  • Hastadaki miyomların büyüklüğü 10 cm yi geçmiyorsa
  • Hastanın miyom tedavisinde ameliyatsız yöntemleri tercih etmesi halinde, akustik miyom tedavisi uygulanabilir.
Akustik Miyom Tedavisi Hangi Tür Miyomlarda Etkili Olmaz?
  • Kötü huylu tümörlerde
  • Akut enfeksiyonlarda
  • Gebelikte
  • Miyomların sayısı beşten fazlaysa
  • Miyomların büyüklüğü 10 cm üzerindeyse
  • Hastada ses dalgalarının miyomlara ulaşmasını engelleyecek, ameliyat yarası gibi engellerin olması halinde
  • Hastada kontrast madde alerjisi olmasında
  • Saplı miyomların olması halinde
  • MR uygulanmasına engel olan durumların olmasında

Miyom tedavisinde bu yöntemin uygulanması için, doğru hastaların seçilmesi başarıyı yükseltecektir. Araştırmalarda her dört miyom hastasının birisinin bu tedaviye uygun olduğu belirlenmiştir. Hastada yapılan işlemler 2 saat sürer. Ancak tüm uygulama 4 saat gibi sürede tamamlanır.

Yorum Yaz