Karın Duvarı Fıtıkları

Prof. Dr. Erdoğan Sözüer
Genel Cerrahi Uzmanı
Değerli okuyucular fıtık cerrahi pratikte en sık karşılaştığımız hastalıkların başında geliyor.Hastalar tarafından da önemsiz, basit bir hastalık olarak görülür. Gerçek şudur, fıtık erken dönemde tespit edilir ve uygun tedavi yapılırsa bu görüşe katılabilirim. Ancak uzun yıllardan beri devam eden, çok büyük boyutlara ulaşmış, daha önce ameliyat olmuş, yama kullanılmış buna rağmen nüks etmiş, ve yine nüks ihtimali çok yüksek olan hastalara ne diyelim? Yaşlı, şişman, yandaş problemleri olan (kalp akciğer, prostat, şeker gibi) bazı hastalarda fıtık gerçekten de içinden çıkılmaz durumlara dönüşebilir. Olayın bir diğer yönü de fıtıkların cerrahi aciller içinde de yeri vardır. Söylendiği zaman ameliyat olmayan, bundan bir şey çıkmaz diyen hasta, bir gece yarısı fıtığa bağlı ciddi barsak tıkanması ile gelir ve acil şartlarda ameliyat edilir ve bu nedenle artık hayati bir tehlike içine girmiştir. Konunun ciddiyeti herhalde anlaşılmıştır. O halde yine karşılıklı sorularla sizlere fıtık hakkında bazı bilgileri aktarmak istiyorum.
Fıtık nedir ne kadar sık görülür ?
Basit bir şekilde fıtığı şu şekilde tarif etmek mümkündür. Karın duvarı, karın içinde organların yerinde durmasını sağlayan oluşumdur. Değişik sebeplerle (doğumsal veya sonradan ortaya çıkan sebepler olabilir) karın duvarında zayıf noktalar ortaya çıkarsa veya karın duvarı taşıyamayacağı kadar bir yükle zorlanırsa, bazı bölgelerinde esnemeler hatta yırtılmalar ortaya çıkar. Bu durumda karın içindeki organların bir kısmı bu zayıf, yırtılmış yerlerden karın dışına doğru çıkmaya başlarlar. Böylece iç organların bir kısmı normalde olması gereken ayrılarak karın dışında bir kese içinde ikamet etmeye başlar. İşte bu fıtıktır. Karın dışına doğru çıkan organlarda genellikle ince barsak, kalın barsak, karın içi yağ dokularıdır.
Bilgilerimize göre her 20 kişiden biri hayatının bir döneminde karın duvarını ilgilendiren fıtık hastalığı ile tanışmaktadır. Bazı fıtıklar erkeklerde daha sık görülürken bazı fıtıklarda kadınlarda daha yaygındır. Örneğin göbek fıtıkları kadınlarda erkeklere göre çok daha sık görülür. Sebebi kadınların hamilelik döneminde karın ön duvarına aşırı basınç oluşmasıdır. Erkeklerde ise kasık bölgesi fıtıkları daha sıktır. Çünkü erkeklerde kasık bölgesinden testis ve damarları skrotuma uzanır, burada bir kanal vardır. Burası potansiyel olarak fıtık gelişebilecek bir zemin oluşturur.
Fıtık doğuştan olabilir mi?
Evet olabilir. Birçok çocuk, göbek bölgesinde (göbek fıtığı) veya kasıkta (kasık fıtığı) ile doğmaktadır. Erkek çocuklarda anne karnında testislerin normal yerine inme işlemi tamamlanmakta ve geçiş kanalı kapanmaktadır. Ancak bazı bebeklerde bu geçiş tam olmayabilir (buna inmemeiş testis diyoruz) veya geçiş kanal tam olarak kapanmamış olabilir. İşte bu durumda bebek fıtıklı doğmuş oluyor. Keza göbektede kordon yapısı olduğu için burasıda zayıf bir noktadır. Bu bölgede tam kapanmazsa fıtık gelişebilir. Ancak bunların bir kısmı zaman içinde karın duvarı gelişimine bağlı olarak kaybolabul, bir kısmı ise devam eder. Bazıları da zayıf bir bölge olarak kalır ve ilerde oluşabilecek fıtıklara zemin hazırlar.
Yukarda karın duvarını zorlayan sebeplerin fıtığa yol açacağında bahsettiniz. Karın duvarını zorlayan sebepler nelerdir? Karın duvarı zorlanırsa ne olur?
Önce ikinci sorunuza cevap vereyim, çok basit, karın duvarı zorlanırsa karın duvarı yırtılır. Şöyle bir örnek; bir file düşünün 10 kiloluk bir yükü taşıyabilir şekilde imal edilmiş. Bu fileye 30 kilo yüklerseniz ne olursa karın duvarında da o olur, yani taşıyamaz ve bir yerinden yırtılır. Karın duvarını zorlayan sebeplere gelince, pek çok faktör saymak mümkün ancak sık görülenleri şu şekilde özetlemek mümkündür:
– Şişmanlık                                                – İşe­me zor­luk­la­rı (pros­ta­t)
– İleri derecede zayıflık                              – Karın içinde asit mev­cu­di­ye­ti
– Ağır eg­zer­siz­ler ve ağır kaldırma – Karın içindeki tümörler
– Yaşlılık                                                   – Sü­rek­li ök­sü­rük (kronik akciğer hastalıkları)
– Sü­rek­li ka­bız­lık                                       – Ge­be­lik ( çok doğum yapılmış olması)
En sık gö­rü­len fı­tık­lar hangileridir?
Cerrahide en sık karşılaştığımız fıtıklar kasık bölgesi, göbek bölgesidir. Bir de değişik karın ameliyatlarından sonra ameliyat yerinde sonradan meydana gelen fıtıkları da sık görüyoruz.
Evet çevremden bazı hastaların farklı ameliyatlar sonrasında fıtık olduklarını ve tekrar cerrahiye alındıklarını duymuştum. Bu nedir?
Değişik karın ameliyatlarından sonra ameliyat bölgelerinde yırtılmalar olabilir. Burada şişmanlık, hastanın yara iyileştirme gücü, şeker hastalığı, enfeksiyon gelişimi, yaş gibi sebepler ön plandadır. Sonuçta ameliyat sahasına konulan dikişler gevşer veya tamamen kopar, buna insizyonel fıtık diyoruz. Bu durumda hasta yeniden ameliyat edilmeli ve açılan dikişler takviye edilmelidir. Şunu özellikle belirtmek istiyorum, bu tip fıtıklarda genellikle ameliyat ekibi sorumlu tutulur ancak burada esas sebep hastanın yara iyileştirme gücü ve sahip olduğu yandaş risk faktörleridir.
Hocam, fıtığın hacmi boyutu önemli midir?
Olaya şu açıdan baktığımızda, genellikle fıtık ne kadar büyükse o kadar eskidir diyebiliriz. Yıllar içinde fıtık kesesindeki organlar artık orada yaşamaya alışırlar, edeta karın içinde yaşam haklarını kaybederler. Bu organları bazen karın içine itmek mümkün değildir, itildiklerinde göğse baskı yaparak ciddi solunum sıkıntısına yol açarlar. Aslında bu artık o hastanın ameliyat edilemez hale geldiğini gösterir ve hoş bir durum değildir. Bunlara biz dev fıtık diyoruz.
 
Fıtığı nasıl tanıyacağız?
 
Çok kolay. Fıtığın en önemli belirtisi karın duvarında veya kasıkta daha önce görülmemiş bir şişliğin fark edilmiş olmasıdır. Genellikle istirahat halinde, arka üstü yatarken bu şişlik kaybolur (çünkü karın dışına çıkan organ yerine, karın içine geri gitmiştir). Veya hasta bu şişliği kendi eliyle karın içine sokabilir. Ancak hasta ayağa kalktığında, yürüdüğünde, ıkındığında veya öksürdüğünde yani karın içi basıncı arttırdığında organlar tekrar karın duvarındaki veya kasıktaki yırtık yerden dışarı doğru çıkar ve siz bunu rahatlıkla görürsünüz. Bunun dışında fıtık bölgesinde değişen derecelerde ağrı olabilir Tabii ki henüz başlangıç döneminde (nokta fıtığı) olan fıtıklarda belirtiler bu kadar bariz olmaz.
Konunu girişinde fıtığın acilleşebileceğinden bahsettiniz. Bu konuyu biraz açar mısınız?
 
Memnuniyetle. Bir kasık fıtığı düşünün içinde bir barsak kısmı dışarı çıkıyor, içeri giriyor. Evet fıtık var ancak çok ta fazla bir problem görünmüyor. Ancak bu barsağın karın dışına çıkıp orada sıkıştığını düşünün. Bu durumda ne olur? Hastanın karnı şişer, büyük abdest yapamaz, şiddetli karın ağrısı, bulantı ve kusma meydana gelir. Bu barsak tıkanıklığıdır ve acil ameliyat gerektiren bir durumdur. Daha da ilerisi barsağın kan akımı beslenmesi bozulabilir. Bu durumda barsakta gangren (çürüme) hatta delinme meydana gelir. Bu durumda acil müdahale gerektirir. Hastanın barsaklarının bir kısmını çıkartmak gerekir. Kolaylıkla anlıyorsunuz ki basit bir fıtık gibi görünen durum hayati tehlike arz eden dramatik bir hale gelmiştir. Sorumlusu ise genellikle bizzat hastanın kendisidir.
 
Böyle bir durum tespit ettiğimizde ne yapalım?
Karın duvarı veya kasık bölgenizde böyle bir şişlik tespit ettiğinizde adres bir genel cerrahtır. Şurası da unutulmamalıdır ki kasık bölgesindeki her şişlik fıtık değildir. Bu şişlik bir lenf bezi, apse, inmemiş testis, kordon kisti de olabilir. Bunun ayırıcı tanısını da ancak bir genel cerrah yapabilir.
Fıtığın tedavisi nedir ?
Karın fıtıklarının tek tedavisi cerrahidir, yani ameliyatla fıtıklı bölgenin sağlamlaştırılmasıdır. Bu tedavinin de daha önce belirttiğim gibi barsak tıkanması ve gangreni olmadan yapılması gerekiyor. Fıtık ameliyatları pek çok cerrah tarafından başarıyla yapılmaktadır. Hastanın kendi dokuları yeterliyse fıtık takviyesi için bu dokular kullanılarak zayıf olan bölge güçlendirilir. Ancak nüks vakalarda veya dokuların çok zayıf olduğu durumlarda sentetik yamalar kullanılmaktadır.
Yamaların sonradan bir zararı olur mu?
Hayır, kullanılan sentetik yamaların (meş) bir zararı yoktur. Bunlar fıtık bölgesindeki dokuları güçlendirmekte ve daha sağlam bir tamir sağlamaktadır. Ancak iyi yerleştirilmediğinde veya enfekte olduğunda yama tutmamakta ciddi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle cerrah ameliyatta mümkün olduğunca hastanın kendi dokularından faydalanmalı ancak bu mümkün olmuyorsa, yüksek bir nüks riski görüyorsa yama kullanmalıdır. Günümüzde gereğinden biraz fazla kullanıldığını görüyorum ve meslektaşlarıma yamanın nihayetinde yabancı bir madde olduğunu hatırlatmak istiyorum.
Bu ameliyatlarda ne tip anestezi kullanılır?
Fıtık ameliyatlarında lokal (bölgesel), genel, spinal anestezi çeşitleri kullanılabilir. Genel durumu iyi olmayan, yandaş problemli hastalarda lokal anestezi güzel bir alternatiftir. Bu seçimi anesteziste ve hastaya bırakmak en doğrusudur.
Son zamanlarda kasık fıtığı ameliyatlarının kapalı yöntemle yapılabildiğini duydum. Bu doğru mu? Bir avantajı var mı?
Tedavisinde en fazla cerrahi teknik tarif edilen hastalıklardan biriside fıtıktır. Gaye konforlu bir ameliyat sonrası dönem gemirmek ve nüks oranlarını azlatmaktır. Ancak bütün çabalara karşılık fıtık ameliyatlarından sonra nüks oranları %2 ile %10 arasında değişmektedir. Bunun çok çeşitlisebepleri vardır. Laparoskopik yani kapalı yöntem de fıtık cerrahisinde uygulanan tekniklerden birisidir. Karın duvarından genellikle 3 adet delik açılarak fıtık ameliyatı yapılmaktadır. Ancak bu teknikte yama kullanmak gereklidir. Bu yöntemin ameliyat sonrası ağrının az olması, daha az hastanede kalma, daha kısa sürede işe dönme gibi avantajları vardır.
Hocam, fıtık konusundan bahsedilirken pek çok yerde nüks sözü geçti. Nüks neden bu kadar önemli. Nüksü önlemek için ne yapmak lazım?
 
Nüks önemli, çünkü yeniden cerrahi gerekiyor ve ilkine göre daha zor, sıkıntılı bir ameliyat gerekiyor. Ve yapılan bu cerrahinin de nüks riski var. Bu nedenle nüks hastayı olduğu kadar cerrahı da sıkıntıya sokar. Bu nedenle ilk ameliyatta şansı iyi değerlendirmek lazım. İşin doğrusu nükste cerrahı ve hastayı ilgilendiren yönler vardır. Cerrahı ilgilendiren tarafı hastanın ve fıtığın durumunu iyi değerlendirip en uygun tekniği uygulamaktır. Burada çok önemli bir konuya da değinmek istiyorum. Bazı hastalarda karın içi basıncını arttıran nedenler (prostat, öksürük, kabızlık gibi) ortadan kaldırılmadan fıtık ameliyatı yapılırsa nüks kaçınılmazdır. Örneğin önce hastanın prostatı halledilecek sonra fıtığı tamir edilecek.
Nükste hastayı ilgilendiren tarafta ameliyat sonrası doktorun tavsiyelerine uymak, ağır egzersizlerden kaçınmak, aşırı kilolardan uygun şekilde kurtulmaktır.
 
Aklımızda ne kaldı ?
Fıtık deyip geçme, zamanında ameliyat olunuz. Tıkanma, barsak delinmesi gibi hayati tehlikesi olan durumlara kadar tedavinizi geciktirmeyiniz. 

Yorum Yaz