Prof. Dr. Erdoğan Sözüer
Genel Cerrahi Uzmanı
Değerli okuyucular bu hastalıkta, hastaların malesef yıllarca gizlediği ve en son dayanabileceği noktaya kadar bekleyip sonar doktora müracaat ettikleri bir hastalıktır. Çünkü hasta sıkıntısını dile getirmekte zorlanır, söyleyemez, doktora muayene olmaya utanır ve derdiyle yıllarını geçirir. Halbuki tedavisi mevcuttur. İşin kötüsü yıllar geçtikçe daha ciddi problemler ortaya çıkacak tedaviden alınacak başarı düşecektir. Şimdi sizlere bu hastalıkla ilgili bazı bilgileri aktarmaya çalışacağım.
Rektal prolapsus nedir?
Rektal prolapsus, rektumun (kalın barsağın son kısmı, anüsün hemen yukarısından başlayan kısım) kendi içinden dışarıya çıkması ve dışarıya doğru sarkmasıdır. Zaman geçtikçe giderek daha uzun bir barsak kısmı dışarı sarkar. Genellikle makat bölgesini sıkan kasların yetmezliği ile birlikte bulunur va hasta gaz ve gaitasını tutmada sıkıntıya girer. Bu durum her iki cinsiyette de görülmekle birlikte kadınlarda çok daha sıktır.
Sebepleri nelerdir?
Rektal prolapsus gelişiminde birçok faktörün etkili olduğu bilinmektedir. Bunlar arasında aşağıdakileri sayabiliriz.
– Uzun süreli kabızlıklar nedeniyle abdest yaparken zorlu ıkınmalar.
– Kadınlarda hamilelik ve doğum esnasındaki zorlamalar. Bu nedenle çok doğum yapmış kadınlarda daha sık görülmektedir.
– Nadiren genetic bir yatkınlık olabilir.
– Yaşlılığa bağlı olarak makatı büzen kasların aşırı gevşemesi ve görev yapamaması.
– Sinirsel bazı rahatsızlıklar.
– Travmaya bağlı olarak omurilikte meydana gelen harabiyetler.
– Bazende bu duruma yol açan esas sebep bulunamayabilir.
Bununla birlikte parazit, polip, inflamatuar barsak hastalıkları gibi tenezme yol açan durumlarda prolapsus sebebidir. Kistik fibrozisli çocukların 1/5 den fazlasında rektal prolapsus vardır. Bu sebeble prolapsusu olan bütün çocuklar, kistik fibrozis yönünden araştırılmalıdır.
Rektal prolapsusuta hastanın ne gibi şikayetleri olmaktadır?
Hastalar, bele vuran rektal ağrı, rektumun dışarı çıkması ve değişik derecelerde gaz ve gaita kaçırma şikayetleri ile başvururlar. Olayın ilerlemesi ile, dışarı çıkan barsakta erozyon, ülserasyon ve kanama gelişebilir. Nadiren, bu barsak kısmının kanlanmasının bozulması ile gangren gelişebilir. Bu acil müdahele edilmesi gereken bir durumdur.
Tanıyı nasıl koyuyorsunuz?
Öncelikle bu problemin genel cerrahinin ilgi sahasında olduğunu söylemek istiyorum. Müracaat ettiğiniz genel cerrah sizin hikayenizi dikkatli şekilde alacak tam bir anorektal (makat bölgesi) muayene yapacaktır. Prolapsusu görmek için hastaların “ıkınma”ları istenebilir. Böylece barsağın dışarı çıkıp çıkmadığı anlaşılabilir. Rektal prolapsus en sık hemoroid (basur) ile karışır. Muayene dışında bazı özel tanı yöntemlerinden de faydalanılır. Barsak filmleri, manometri çalışmaları, endoskopik tetkikler bunlar arasında sayılabilir.
Sayın hocam bu hastalığın tedavisi nasıldır?
Rektal prolapsusa neden olan kabızlık ve ıkınmanın tedavisi ile, oluşan prolapsus genellikle düzelmez. Prolapsusu düzeltmek için çeşitli cerrahi yöntemler mevcuttur.
Karından veya makat bölgesinden yaklaşım önerilebilir. Cerrahi tedavinin şekli;
– Yaş,
– Fiziksel durum,
– Hastalığın derecesi,
– Yandaş problemlerin olup olmaması,
– Testlerin sonucuna göre belirlenir.
Tedavi: Yalnız mukozal prolapsus saptanan vakalarda, önce konservatif tedavi denenir. Hasat öncelikle iyi bir tuvalet alışkanlığı yönünden eğitilmelidir. Hastaya posalı gıdalarla beslenme önerilir ve pelvik taban egzersizleri öğretilip yaptırılır. Bu egzersizde, hastaya düzenli sayı ve aralıklarla makat kaslarını sıkıp bırakması söylenir, böylece kasların güçlendirilmesi sağlanmaya çalışılır. Başarısızlık ya da yetersiz olması durumunda, injeksiyon skleroterapi veya lastik band ligasyonu ile mukozanın kas tabakasına yapışması sağlanmaya çalışılır. Bir başka yöntem rektumun iç yüzeyine dört farklı bölgeden sklerozan madde (iç yüzeyi duvara yapıştıran madde), %5 fenol, gliserin, %30 hipertonik NaCl solüsyonu veya %50 glukoz solüsyonları enjekte edilebilir.
Mukozal prolapsus’lu hastaların bir kısmı, bütün bu girişimlere ve tedavilerle rağmen tekrarlar ve hastalık giderek ilerler. Zamanla tam bir rektal prolapsus gelişir. Bu durumda tedavi cerrahidir. Rektal prolapsus için onlarca operasyon yöntemi uygulanmış ve bildirilmiştir. Bunlar içinde günümüzde en yaygın kabul gören yöntem, rektumun normalde üzerine yerleştiği sakral çukura sabitlenmesidir (rektopeksi). Böylelikle, rektumun ıkınmakla aşağıya doğru inmesi ve makattan dışarı çıkması önleneceği düşünülmüş ve gerçekten de yüksek başarı elde edilmiştir.
Tedavi sonrası başarı nasıldır ve nelere dikkat etmek gerekmektedir.
Başarı, hastanın anal sfinkter kasının ameliyat öncesi durumu, prolapsusun derecesi, hastanın genel durumu ve tabii ki uygulanan cerrahi metot gibi birçok faktöre bağlıdır. Anal kas rektal prolapsus veya başka sebeplerle zayıflamışsa prolapsus düzeltildikten sonra tekrar güçlenebilir. Cerrahi tedaviden sonar hastanın kabız kalmaması, ıkınmaması ve zorlamalardan kaçınması gerekmektedir. Hastaların çoğunda semptomlar tamamen düzelmiştir. Uygun yaklaşımla belirgin bir netice almak mümkündür.
Rektal prolapsus tedavisinbde en önemli husulardan biri tedaviyi üstlenen ekibin bu konudaki bilgi birikimi ve tecrübesidir. Bu hastalığın tedavisi bu konuda eğitimli cerrahlar tarafından yapılmalıdır.