Sinsi Düşman Hipertansiyona Dikkat

İleri yaş hastalığı olarak bilinen hipertansiyonun görülme yaşı düşerken, sıklığı ise artıyor..

Hipertansiyon ülkemizde oldukça sık görülen bir hastalık. Toplumda ileri yaş hastalığı olarak bilinen hipertansiyon artık her yaştaki kadın ve erkek için ciddi bir sağlık sorunu. Neolife Tıp Merkezi Uzmanları “Hipertansiyon, arteryel kan basıncının normal sayılan sınırların dışına çıkması olarak tanımlanır. Büyük tansiyon (sistolik), kalbin atım yapması sırasında atardamarlara uyguladığı basınca, küçük tansiyon (diyastolik) ise kalbin kanla dolduğu sırada atardamardaki dirence verilen isimdir. Sessiz seyretmesi, ciddi komplikasyonlara yol açması ve toplumda sık görülmesi sebebiyle önemli bir sağlık problemidir” uyarısında bulunuyor.

Hipertansiyonun dünyada bir milyar insanı etkilediğinin düşünüldüğünü belirten uzmanlar “Bugün büyük tansiyon için kan basıncının 140 mmHg, küçük tansiyon için kan basıncının 90 mmHg’nin üzerinde bulunması ‘hipertansiyon’ olarak tanımlanıyor. Son zamanlarda yapılan yeni çalışmalarla bu değerlerin altında da belirli hastalık grupları için (örneğin şeker hastaları, kalp hastaları gibi) tansiyon tehlike arz ediyor”.

 Belirtileri nelerdir?
Hipertansiyonun nedenleri araştırıldığında % 90’ın üzerinde bir oranda altında yatan bir sebep bulunmadığını ve bunun primer hipertansiyon (halk arasındaki adıyla asabi tansiyon) olarak adlandırıldığını belirten uzmanlar; geri kalan %10’luk dilimdeki sekonder hipertansiyonun başlıca sebeplerinin böbrek ve böbreküstü bezi hastalıkları, hormonal hastalıklar ve doğum kontrol hapları gibi çeşitli ilaçlar olduğunu aktarıyor. Çok çeşitli belirtileri ve spesifik bir semptomu olmayan hipertansiyonun sessizce ilerlemesi tanının konmasını güçleştirebiliyor. Belirti verdiğinde ise aşağıda yer alan yakınmalar gözleniyor:
 Baş ağrısı
 Ense bölgesinde hissedilen ağrı
 Kulaklarda uğultu hissi
 Nefes darlığı, çarpıntı

 Peki tanı atlanırsa ve tedavi gecikirse neler olur?
Tedavide geç kalınması durumunda hipertansiyonun damar sertliği (arteroskleroz) gelişmesi için uygun ortamı hazırlayacağını belirten uzmanlar, “Eğer hipertansiyon ile birlikte şeker hastalığı, kan yağlarında (lipidler) yükseklik de varsa bu süreç daha da hızlanır. Sonrasında hangi organa giden damar hasar gördüyse o organın fonksiyon bozukluğu ortaya çıkar. Kalp krizi, kronik böbrek yetmezliği, felç ve körlük meydana gelir” uyarısında bulunuyor.

Yaşam Stiliniz Olsun
Tedavide ilk önceliğin kişinin yaşam stilini değiştirmesinin gerekliliğini vurgulayan uzmanlar “En başta tuz tüketimini azaltmak (tansiyonu yükselttiği gibi tansiyon düşürücü ilaçların etkisini de azaltır), zayıflamak, sigara ve alkolü bırakmak, çok fazla ağrı kesici ilaç kullanmamak (böbrek kan akımını bozarak tansiyonu yükseltir), düzenli egzersiz yapmak (günlük yarım saat tempolu yürüyüş) yaşam stili değişikliğinin olmazsa olmazlarıdır”.

Komşunuzun İlaçlarını Kullanmayın
Peki yukarıdaki önerilere uyulduğu ve doktor kontrollerine gidildiği halde tansiyon halen istenilen hedeflerde değilse ne olacak? “Bu noktada hekim, kişinin sahip olduğu hastalıklara (şeker, kolesterol yüksekliği, kalp, zehirli guatr vb hastalıklar) da bakarak en uygun ilacı verecektir” diyen uzmanlar en önemli tehlikenin hastaların çoğunun doktor muayenesine gitmeden komşudan aldığı ilaçlarla kendi kendini tedaviye kalkışmasını gösteriyor.

Yorum Yaz